Hey, guess what? There's a country called Brazil! You don't say..
It doesn't matter what he said.
- Söylediği şeyin hiçbir önemi yok.
Bogdan said he would be there tomorrow.
- Bogdan, yarın orada olacağını söylemişti.
He told me that his father was dead.
- O bana babasının öldüğünü söyledi.
Don't forget what I told you.
- Sana söylediklerimi unutma.
Say it in another way.
- Onu başka bir şekilde söyle.
I've got nothing to say to him.
- Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
He hasn't said anything publicly, but in confidence he told me he's getting married.
- O bana alenen bir şey söylemedi ama sır olarak o bana evleneceğini söyledi.
Tom said I looked confident.
- Tom kendimden emin göründüğümü söyledi.
Could you please tell me why you love her?
- Onu neden sevdiğini lütfen bana söyler misin?
Can you please tell me what time the train leaves?
- Trenin ne zaman kalkacağını lütfen bana söyleyebilir misin?
What you are saying does not make sense.
- Söylediğinin anlamı yok.
He began by saying that he would not speak very long.
- O, çok uzun konuşmayacağını söyleyerek başladı.
If you don't have anything nice to say, keep your mouth shut.
- Söyleyecek güzel bir şeyin yoksa ağzını kapalı tut.
Tom opened his mouth to say something, but Mary interrupted him.
- Tom bir şey söylemek için ağzını açtı ama Mary sözünü kesti.