We had to yield to their request.
- Onların ricasına boyun eğmek zorunda kaldık.
I'm afraid she will turn down my request.
- Korkarım ki o, ricamı geri çevirecek.
I appeal to you to contribute to the new clinic.
- Yeni kliniğe katkıda bulunmanı rica ediyorum.
Please ask Tom to call me before 2:30.
- Lütfen 2.30'dan önce Tom'un beni aramasını rica et.
Please keep your cynical remarks to yourself.
- Alaycı görüşlerini kendine saklamanı rica ediyorum.
I asked the solicitor to make out my will.
- Avukattan vasiyetimi yazmasını rica ettim.