repute, regard; esteem, renown

listen to the pronunciation of repute, regard; esteem, renown
الإنجليزية - التركية

تعريف repute, regard; esteem, renown في الإنجليزية التركية القاموس.

reputation
ün

Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir. - Tom has a very bad reputation around town.

Geç karar vermesiyle ünlüdür. - He has a reputation for taking a long time to make a decision.

reputation
şöhret

O, mükemmel şöhretiyle örnek alınacak bir kişidir. - He is an exemplary person with an excellent reputation.

O skandal onun şöhretine mal oldu. - That scandal cost him his reputation.

reputation
nam

Dedikodu namına zarar verir. - The gossip hurt his reputation.

Tom, dürüstlüğüyle nam salmıştı. - Tom acquired a reputation for honesty.

reputation
{i} itibar

Skandal şirketin itibarını zedeledi. - The scandal hurt the company's reputation.

Salmonella salgınları ıspanak ithalatçılarının temiz fabrika çalıştırma itibarını lekeledi. - Salmonella outbreaks blemished spinach importers' reputation for running clean factories.

reputation
{i} ad
reputation
{i} şeref
reputation
isim
الإنجليزية - الإنجليزية
{i} reputation