Lincoln sözlerini tekrarladı.
- Lincoln repeated the words.
Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
- His repeated delinquencies brought him to court.
Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
- Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
Böylesine dikkatsiz bir hatayı tekrarlama.
- Don't repeat such a careless mistake.
Tom şehrin civarında çok kötü bir üne sahiptir.
- Tom has a very bad reputation around town.
O nereye giderse ünü onunla birlikte gider.
- His reputation goes with him wherever he goes.
Kaza onun şöhretine zarar verdi.
- That incident harmed his reputation.
O skandal onun şöhretine mal oldu.
- That scandal cost him his reputation.