Kasabada bir şey kiralamayı düşünüyordum.
 - I was thinking of renting something in town.
Tom Park Caddesinde bir ev kiralamayı planlıyor.
 - Tom is planning on renting a house on Park Street.
Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.
 - Tom made some extra money by renting one of his rooms to a college student.
Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.
 - Tom made some extra money by renting one of his rooms to a college student.
Araç kiralamak en iyi seçenekti.
 - Renting a car was the best option.
Ben bir hafta için en ucuz arabanızı kiralamak istiyorum.
 - I'd like to rent your most inexpensive car for a week.
Bir ev kiralamak istiyorum.
 - I'd like to rent a house.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
 - We rented an apartment when we lived in New York.
Bir araba kiralamak istiyorum.
 - I would like to rent a car.
Kiralık bir oda arıyorum.
 - I'm looking for a room for rent.
Kiralık bir evimiz var.
 - We have a house for rent.
Tom görünüşe göre kira bedelini henüz ödemedi.
 - Tom apparently hasn't paid his rent yet.
Tom'un kira bedelini ödemek için yeterli parası yoktu.
 - Tom didn't have enough money to pay his rent.
Biz, partiyi düzenlemek için bir oda kiralamak zorundayız.
 - We have to rent a room to hold the party in.
Bir ev kiralamak istiyorum.
 - I'd like to rent a house.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
 - We rented an apartment when we lived in New York.
Ben bir aylığına bir oda kiraladım.
 - I rent a room by the month.
Evini kiraya vermek istiyor musun?
 - Do you want to rent your house?
Bu odayı bir öğrenciye kiraya vermek istiyorum.
 - I want to rent this room to a student.
A New York city taxicab license earns more than $10,000 a year in rent.