التركية - التركية
تعريف rengi في التركية التركية القاموس.
- rengi atmış
- Akçıl
- bakır rengi
- Bu renkte olan
- bakır rengi
- Kızıla yakın kahverengi
- bal rengi
- Bu renkte olan
- bal rengi
- Kahverengiye çalan sarı renk
- barut rengi
- Koyu gri renk
- buğday rengi
- Açık esmer
- duman rengi
- Bu renkte olan
- duman rengi
- Koyu kül rengi, füme
- fes rengi
- Bu renkte olan
- fes rengi
- Koyu kırmızı renk
- fildişi rengi
- Fildişi
- gurup rengi
- Turuncuya çalan kırmızı
- gurup rengi
- Bu renkte olan
- gül rengi
- Gül renginde olan
- gümüş rengi
- Gümüş parlaklığında, gümüşü andıran renk, gümüşî
- gümüş rengi
- Bu renkte olan
- hardal rengi
- Kirli sarı renkte
- kemik rengi
- Beyaz ile krem rengi arasında olan renk
- kestane rengi
- Açık kahverengi
- kestane rengi
- Bu renkte olan
- kiremit rengi
- Kahverengiye çalan kızıl kırmızı renk, kiremidin rengi
- kiremit rengi
- Bu renkte olan
- kurşun rengi
- Kurşunun rengi, koyu kül rengi
- kurşun rengi
- Bu renkte olan
- kül rengi
- Odunun yanmasıyla oluşan, külün akla kara arasındaki rengi, gri
- kül rengi
- Bu renkte olan
- kül rengi et sineği
- Eklem bacaklıların böcekler sınıfından, larvalarını hayvan ölüsü veya et üzerine bırakan bir tür sinek (Sartophaga carnaria)
- menekşe rengi
- Bu renkte olan
- menekşe rengi
- Menekşe çiçeğinin mor rengi
- pas rengi
- Kırmızıyla kahverengi arasındaki renk
- pas rengi
- Bu renkte olan
- portakal rengi
- Portakalın kabuğunun rengi
- portakal rengi
- Bu renkte olan
- saman rengi
- Bu renkte olan
- saman rengi
- Açık, soluk sarı renk
- saz rengi
- Soluk, uçuk sarı
- tahin rengi
- Kirli, koyu sarı renk, tahinî
- tahin rengi
- Bu renkte olan
- ten rengi
- Beyaz insanların teninin rengi
- ten rengi
- Bu renkte olan
- toprak rengi
- Sarı veya yeşile çalan toprağın rengi
- toprak rengi
- Bu renkte olan
- tütün rengi
- Bu renkte olan
- tütün rengi
- Kurutulmuş tütünün rengi olan koyu pas rengi, taba
- zeytin rengi
- Koyu gri ve siyah arası renk
- çivit rengi
- Bu renkte olan
- çivit rengi
- Bir tür koyu mavi renk
- şarap rengi
- Kırmızı şarabın rengi
- şarap rengi
- Bu renkte olan
المصطلحات ذات الصلة
الكردية - التركية
تعريف rengi في الكردية التركية القاموس.
- bi vî rengî
- bu şekilde
- bi vî rengî
- bu biçimde
المصطلحات ذات الصلة
التركية - الإنجليزية
تعريف rengi في التركية الإنجليزية القاموس.
- rengi solmak
- fade
- rengi solmuş
- dingy
- rengi atma
- fading
- rengi atmak
- a) to turn pale, to blanch (with sth) b) to fade, to decolorize
- rengi atmak
- pale
- rengi atmak
- blench
- rengi atmak
- fade
- rengi atmak
- change color
- rengi atmak
- blanch
- rengi atmaz
- colourfast, non-fading
- rengi atmaz
- non fading
- rengi atmaz
- colorfast
- rengi atmaz
- dyed in grain
- rengi atmaz
- fast
- rengi atmış
- green
- rengi atmış
- washed out
- rengi atmış
- wheyfaced
- rengi atmış
- faded
- rengi değişmek
- discolour [Brit.]
- rengi değişmek
- to discolour
- rengi değişmek
- discolor
- rengi değişmiş
- discolored
- rengi değişmiş
- discoloured [Brit.]
- rengi solmak
- weather
- rengi solmak
- blench
- rengi solmak
- pale
- rengi uçmaz
- colourfast, non-fading
- rengi çıkmaz
- dyed in the wool
- portakal rengi
- orange
Tom was wearing an orange prison jumpsuit.
-Tom portakal rengi bir cezaevi tulumu giyiyor.
She's wearing an orange dress.
-Portakal rengi bir elbise giyiyor.
- ten rengi
- complexion
- cilt rengi
- complexion
- desen rengi
- (Bilgisayar) pattern color
- deve tüyü rengi
- buff
- dolgu rengi
- (Bilgisayar) full color
- duman rengi
- smoke-colored
- duman rengi
- smoke
- efekt rengi
- (Bilgisayar) effect color
- erik rengi
- (Bilgisayar) plum
- göz rengi
- eye color
Tom's eye color is green.
-Tom'un göz rengi yeşildir.
- inci rengi
- pearly
- kalem rengi
- (Bilgisayar) pen color
- karakter rengi
- (Bilgisayar) char color
- kiremit rengi
- tile red
- limon rengi
- lime
- limon rengi
- bright green
- metin rengi
- (Bilgisayar) text color
- nesne rengi
- (Bilgisayar) object color
- ten rengi
- flesh-color
- ten rengi
- colouring
- ten rengi
- (Bilgisayar) tan
He has a beautiful tan.
-Onun güzel bir ten rengi var.
- ten rengi
- flesh-colored
- toprak rengi
- earth colour
- turkuaz rengi
- turquoise
- zemin rengi
- (Bilgisayar) back color
- zemin rengi
- (Bilgisayar) background color
- zeytin rengi
- olive
- abanoz rengi boya
- lake
- buğday rengi
- wheat-colored
- hardal rengi
- mustard-colored
- kemik rengi
- bone color
- kum rengi
- sandy
- mavimsi bir göz rengi
- A bluish color of eyes
- menekşe çiçeğinin mor rengi
- violet-purple flowers
- nar çiçeği rengi
- pomegranate flower color
- tuz rengi
- salt color
- aksan işareti rengi
- (Bilgisayar) diacritic color
- açık kestane rengi
- hazel
- bakır rengi
- 1. copper red. 2. copper-red
- bakır rengi vermek
- copper
- bal rengi
- 1. honey, the color honey. 2. honey-colored
- barut rengi
- slate
- bronz rengi verme
- bronzing
- buğday rengi darkish
- (skin)
- ceviz rengi
- walnut
- delik rengi
- (Aydınlatma) aperture colour
- devetüyü rengi
- buff
- devetüyü rengi çin bezi
- nankin
- devetüyü rengi çin bezi
- nankeen
- donuk altın rengi
- old gold
- duman rengi
- smoky
- dut rengi
- murrey
- erguvan rengi
- purple
- fildişi rengi
- ivory
- fındık rengi
- nutbrown
- gösterge rengi
- (Bilgisayar) indicator color
- gül rengi
- 1. rose, rose pink, rose color. 2. rose, rose-pink, rose-colored
- gül rengi
- rhodo
- gümüş rengi
- silver
Tom's hair is all silver.
-Tom'un saçı tüm gümüş rengi.
His hair has turned silver.
-Onun saçı gümüş rengine döndü.
- kan rengi
- sanguine
- karışım rengi
- secondary color
- karışım rengi
- combination colour, mixed colour
- kehribar rengi
- amber
- kestane rengi
- chestnut
- kestane rengi
- hazel
- kiremit rengi
- brick colored
- kiremit rengi
- brick color
- kiremit rengi
- terra cotta
- kiremit rengi
- brick red
- kiremit rengi
- tile red, brick red
- kiremit rengi
- testaceous
- krem rengi
- cream
- kurutulduğunda rengi bozulmayan çiçek
- immortelle
- kül rengi yelkovan
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: yelkovangiller,ebabil) sooty shearwater
- lavanta rengi
- lavender
- leylak rengi
- lilac
The color of lilac is named after the lilac flower.
-Leylak rengi ismini leylak çiçeğinden aldı.
- leylak rengi lilac
- (as a color)
- limon rengi
- lemon
- meneviş rengi
- temper colour
- ortam rengi
- (Bilgisayar) media color
- pas rengi
- rufous
- pas rengi
- rusty
- pas rengi
- rubiginous
- pas rengi ardıçkuşu
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: karatavukgiller,ardıçkuşugiller) redwing
- platin rengi saçlı sarışın
- platinum blonde
- portakal rengi
- 1. orange, the color orange. 2. orange, orange-colored
- safran rengi
- saffron
- saman rengi
- straw coloured [Brit.]
- saman rengi
- straw-coloured
- saman rengi
- straw colored
- saman rengi
- straw color
- sekme rengi
- (Bilgisayar) tab color
- ses rengi
- quality
- ses rengi
- timbre
- sistem rengi
- (Bilgisayar) system color
- somon rengi
- salmon
- somon rengi
- salmon pink
- somon rengi
- salmon color
- taba rengi
- tan
- taba rengi
- snuff colored
- taba rengi
- ginger
- taba rengi
- snuff coloured [Brit.]
- tanıtım rengi
- identification colour
- tayf rengi
- spectral colour
- ten rengi
- color
You have the same skin color as me.
-Benimle aynı ten rengin var.
You have changed your name to please them, but these racists are gonna also ask you to change the color of your skin. Can you do that?
-Onları memnun etmek için adını değiştirdin, ama bu ırkçılar ten rengini değiştirmeni de isteyecekler. Yapabilir misin bunu?
- ten rengi
- buff
- ten rengi
- colour [Brit.]
- ten rengi
- flesh colour [Brit.]
- ten rengi
- flesh color
- ten rengi streç pantolon
- fleshings
- ten rengi streç pantolon
- fleshtights
- ten rengi tonları
- flesh tints
- toprak rengi
- 1. earth color. 2. earth-colored
- toprak rengi çini
- rustic ware
- vişne çürüğü rengi
- maroon
- yakut rengi
- rubious
- yüz rengi
- coloring
- yüz rengi
- colouring [Brit.]
- yüz rengi
- color
- yüz rengi
- colour [Brit.]
- zemin rengi
- ground color
- zemin rengi
- ground colour [Brit.]
- zemin rengi
- base colour, ground colour
- zencefil rengi
- gingerish
- çelik rengi
- caesius
- çivit rengi/mavisi
- 1. indigo blue, indigo. 2. indigo-blue, indigo, indigo-colored
- şampanya rengi
- champagne
- şampanya rengi
- 1. champagne (as a color). 2. champagne-colored
- şarap rengi
- wine
- şeftali rengi
- peachy
المصطلحات ذات الصلة
الكردية - الإنجليزية
تعريف rengi في الكردية الإنجليزية القاموس.
- bi vî rengî
- so
- bi vî rengî
- with this color
المصطلحات ذات الصلة
rengi
Resimler
السابق
المفضلات