التركية - الإنجليزية
تعريف rehini في التركية الإنجليزية القاموس.
- rehin
- hypothec
- rehin
- {i} pledge
- rehin
- {i} hostage
The terrorists released the hostages.
-Teröristler rehineleri serbest bıraktı.
All the hostages were released unharmed.
-Tüm rehineler zarar verilmeden serbest bırakıldı.
- rehin
- pawn
I pawned my guitar in order to pay the rent.
-Kirayı ödemek için gitarımı rehine koydum.
Tom stole a precious stone and pawned it.
-Tom değerli bir taş çaldı ve onu rehin bıraktı.
- menkul rehini
- (Ticaret) pledge
- menkul rehini
- (Ticaret) chattel mortgage
- rehin
- pignus
- rehin
- pledges
- rehin
- (Ticaret) pleadings
- rehin
- (Ticaret) distress
- rehin
- guaranty
- rehin
- mortgage
- rehin
- security
- gemi rehini
- maritime liens
- gemi rehini
- (Ticaret) maritime lien
- rehin
- (Hukuk) security, pledge
- rehin
- pop
- rehin
- gage
- rehin
- pawn, pledge, mortgage, security
- rehin
- hock
- rehin
- engagement
- rehin
- deposit
- taşınır mal rehini
- chattel mortgage
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف rehini في التركية التركية القاموس.
- REHİN
- (Osmanlı Dönemi) (Rehn-Rehine) Bir şeyin yerine teminat olarak tutulmuş olan şey, rehin edilmiş
- REHİN
- (Osmanlı Dönemi) Mevkuf ve mahpus kılmak
- rehin
- Bir borcun ödeneceğine teminat olarak, ödenince, geri alınmak şartıyla borçlunun alacaklıya verdiği değerli şey, tutu, ipotek
- rehin
- Bir borcun ödeneceğine teminat olarak, ödenince, geri alınmak şartıyla borçlunun alacaklıya verdiği değerli şey, tutu, ipotek: "Hâlbuki, yalının rehinde olduğunu pekâlâ işitmiştim."- Y. K. Karaosmanoğlu
المصطلحات ذات الصلة
rehini
الواصلة
re·hi·niResimler
السابق
المفضلات