Tom birinci sınıfı tekrarlamak zorunda kaldı.
 - Tom had to repeat first grade.
Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır.
 - Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different.
Lincoln sözlerini tekrarladı.
 - Lincoln repeated the words.
Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
 - His repeated delinquencies brought him to court.
Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
 - Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
Böylesine dikkatsiz bir hatayı tekrarlama.
 - Don't repeat such a careless mistake.
Trajedi tekrarlanmaması için hatırlanmalı.
 - The tragedy must be remembered so that it is not repeated.
Bir yalanın tekrarlanması onu doğru yapmaz.
 - Repeating a lie does not make it true.
Soruyu yinelememi ister misin?
 - Do you want me to repeat the question?
Tekrar tekrar yineleyebilirim.
 - I can repeat it again and again.