Onu icat eden profesör, üniversiteden makul bir ücret hakkına sahip
- The professor who invented it has the right to reasonable remuneration from the university.
Önerin makul görünüyor.
- Your suggestion seems reasonable.
O, benim önerimin mantıklı olduğunu kabul etti.
- She allowed that my offer was reasonable.
Mantıklı olmaya çalışıyorum.
- I'm trying to be reasonable.
Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Mantıksal Dil Lojban muhtemelen zor, değil mi?
- The Logical Language Lojban is probably difficult isn't it?
Türkçe çok kurallı ve mantığa uygun bir dil.
- Turkish is a very regular and logical language.
Şu an onların fikirlerini yermek kolay, fakat onlar o zaman epey haklı göründü.
- It's easy to lampoon their ideas now, but they seemed quite reasonable at the time.
Onun argümanı mantıklı idi.
- His argument was logical.
Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır.
- Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
Türkçe çok kurallı ve mantığa uygun bir dil.
- Turkish is a very regular and logical language.
O oldukça makul bir fiyat.
- That's a fairly reasonable price.
Buradaki fiyatlar oldukça makul.
- The prices here are quite reasonable.
... So a reasonable model is that new starts are probably going ...
... A reasonable prediction is that the incumbent businesses, ...