Andrew Marr reports now on more in-fighting at Westminster.
a pistol-shot, flash and report, came from the hedge-side.
The financial director reports to the CEO.
We need this report by tomorrow.
- Yarına kadar bu rapora ihtiyacımız var.
What was their reaction to the report?
- Onların rapora reaksiyonu neydi?
His paper is far from satisfactory.
- Onun raporu tatmin edici olmaktan uzaktır.
His paper is superior to mine.
- Onun raporu benimkine göre üstündür.
The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
- Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
They barred journalists from reporting on the elections.
- Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
The media are not reporting these stories.
- Medya bu hikayeleri rapor etmiyor.
Kamu kurum ve kuruluşları tarafından istenen sağlık ve sağlık kurulu raporlarının hastane ve çalışanlarının iş yükü ile bürokrasi ve kırtasiyeciliği artırması nedeniyle sağlık ve sağlık kurulu raporu sayısının azaltılması amacıyla bir çalışma yürütülmüştü.
Tom's doctor gave him a clean bill of health.
- Tom'un doktoru ona sağlam raporu verdi.