Tom's face showed his relief.
- Tom'un yüzü onun rahatlamasını gösterdi.
Aspirin can provide quick relief for a headache.
- Aspirin baş ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlayabilir.
Summer vacation always equals idleness and relaxation.
- Yaz tatili her zaman tembellik ve rahatlamaya eşittir.
I just want a little more relaxation.
- Ben sadece biraz daha rahatlama istiyorum.
To relax, breathe slowly.
- Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.
Before going home, I have a few drinks to relax.
- Eve gitmeden önce, rahatlamak için birkaç içki içerim.