Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.
- There was a chain-reaction crash during rush hour.
Zırh giyen büyük bir çarpışmayla düşer!
- He who wears armor falls with a big crash!
Çarpışma için kendimizi hazırladık.
- We prepared ourselves for the crash.
1930'lardaki kriz sırasında, çok sayıda zengin insan borsanın iflasında her şeyini kaybetti.
- During the Depression in the 1930's, many wealthy people lost everything in the stock market crash.
Borsa niçin iflasa gitti.
- Why did the stock market crash?
Sabahlamak için bir yere ihtiyacım var.
- I need a place to crash.
Hey dude, can I crash at your pad?.
Can I crash at your place on Monday night?.
His argument is more radical than yours.
- Onun iddiası seninkinden daha radikal.
Some Blacks seek more radical solutions.
- Bazı Siyahiler daha radikal çözümler arıyor.
The changes won't be radical.
- Değişiklikler radikal olmayacak.
Some Blacks seek more radical solutions.
- Bazı Siyahiler daha radikal çözümler arıyor.