O şimdilik kâfi gelecektir.
- That will be enough for the time being.
On bin yen yeterli mi?
- Is ten thousand yen enough?
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Tom şehirde yaşamak için yeterli para kazanıyor mu?
- Does Tom earn enough money to live in the city?
On bin yen yeterli mi?
- Is ten thousand yen enough?
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
- Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
- Is the central heating warm enough in the winter?
Annem yeteri kadar masum bir halde Biraz daha bira ister misin? diye sordu.
- Mom was innocent enough to ask him: Would you like any more beer?
Onların yeteri kadar altını yoktu.
- They did not have enough gold.
Bu yiyecek yeterince besleyici değil.
- This food's not nourishing enough.
Bazı köpek sahipleri köpeklerini yeterince besleyip beslemediklerini merak ediyorlar.
- Some dog owners wonder if they are feeding their dogs enough.
Yetersiz beslenme, yeterli miktarda yiyecek almama anlamına gelen yaygın bir yanlış kavramadır.
- It is a common misconception that malnutrition means not getting enough food.
Markku ve Liisa kıt kanaat geçinecek kadar yeterli miktara sahipti.
- Markku and Liisa had just enough to keep the wolf from the door.