point(s) scored in a game as a result of placing the object into the goal

الإنجليزية - التركية

تعريف point(s) scored in a game as a result of placing the object into the goal في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

goal

gaye

goal

erek

goal

hedef

Hayatınızdaki nihai hedefiniz nedir? - What is your ultimate goal in your life?

Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır. - The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.

goal

amaç

İtiraf ediyorum, o olmadan yaşamımın bu on yılı boş ve amaçsız olurdu. - I admit that, without him, those ten years of my life would have been empty and without goals.

Fred başarmak istediği amaçlardan karısına bahsetti. - Fred told his wife about the goals that he wanted to accomplish.

goal

gol

Forvet oyuncusu gol attı. - The forward kicked a goal.

O, bir gol attığında, kalabalık bağırdı. - The crowd yelled when he scored a goal.

goal

{i} ideal

goal

kale

Kaleci topa dokunduğunda hakem diğer takıma bir köşe vuruşu verdi. - When the goalkeeper touched the ball, the referee awarded the other team a corner kick.

Bir kaleci olmak zor mu? - Is it hard being a goalie?

goal

dili kaleci

goal

goalie i

goal

{i} spor kale

goal

{i} sayı

Az sayıda amacın olduğunda yaşlanırsın. - When you have few goals, you get older.

goal

{i} spor gol

goal

{i} amaç, gaye, hedef, erek, maksat

goal

goal line gol çizgisi

goal

gôl/kale/amaç

goal

goalkeeper kaleci

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف point(s) scored in a game as a result of placing the object into the goal في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

goal

الواصلة

point(s) scored in a game as a re·sult of plac·ing the ob·ject in·to the goal