الإنجليزية - التركية
تعريف past of plan في الإنجليزية التركية القاموس.
- planned
- {s} planlı
Sami o gün ayrılmayı planlıyordu.
-Sami planned to leave that day.
Esperanto planlı bir dildir.
-Esperanto is a planned language.
- planned
- {s} planlanmış
Oldukça çok planlanmış işimiz var.
-We have quite a lot of work planned.
Çok özel planlanmış bir şeyim var.
-I have something very special planned.
- planned
- {f} planla
Tom'un o proje üzerinde çok fazla zaman harcamayı planladığından şüpheliyim.
-I doubt that Tom planned to spend so much time on that project.
Tom Mary'nin aradığı krediyi vermeyi planlamış görünüyor.
-It seems that Tom had planned to give Mary the loan she had been looking for.
- planned
- {s} tasarlanmış
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف past of plan في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- planned
past of plan
التركية النطق
päst ıv plänالنطق
/ˈpast əv ˈplan/ /ˈpæst əv ˈplæn/
Resimler
المفضلات