Toplantı gelecek pazar düzenlendi.
 - The meeting was arranged for next Sunday.
Kayalar Japon tarzı bahçede güzel biçimde düzenlendi.
 - Rocks are beautifully arranged in the Japanese-style garden.
Onlar bir toplantı düzenlediler.
 - They arranged a meeting.
Kitapları büyüklüklerine göre düzenledik.
 - We arranged the books according to size.