pamper, indulge, favor, oblige (also humor)

الإنجليزية - التركية

تعريف pamper, indulge, favor, oblige (also humor) في الإنجليزية التركية القاموس.

المصطلحات ذات الصلة

humour

{i} mizah

O büyük bir mizah duygusuna sahiptir. - He has a great sense of humour.

O kitabı yazan kişi hem mizah hem de ince espriye sahiptir, değil mi? - The person who wrote that book is possessed of both humour and wit, isn't he?

humour

gülmece

humour

(Tıp) hümor

humour

gönlünü yapmak

humour

huyuna suyuna gitmek

humour

komiklik

humour

mizaç

humour

eğlendirmek

humour

huy

humour

mizah, karikatür sitesinden çok sayıda sanatsal karikatürü ücretsiz indirebilir, kullanabilirsiniz

humour

{i} ruh hali

humour

mizah,v.eğlendir: n.mizah

humour

{i} espri anlayışı

Almanların espri anlayışı yok mu? Bunu komik bulmuyorum! - Germans have no sense of humour? I don't find that funny!

Tom'un asıl problemi onun espri anlayışının olmamasıdır. - Tom's main problem is he has no sense of humour.

humour

suyuk/huy/şakacılık

humour

{i} salgı

humour

{i} keyif

humour

{f} hoşuna gitmek

humour

hoşnut et

humour

(fiil) memnun etmek, hoşuna gitmek, suyuna gitmek, ayak uydurmak, alttan almak

humour

{f} alttan almak

الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف pamper, indulge, favor, oblige (also humor) في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

{f} humour

المصطلحات ذات الصلة

pamper, indulge, favor, oblige (also humour)

{f} humor

الواصلة

pamper, indulge, favor, o·blige (also humor)