The rain fell soundlessly upon the jungle.
 - Yağmur ormanın üzerine sessizce düştü.
The lion is the king of the jungle.
 - Aslan ormanın kralıdır.
Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon.
 - Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.
The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.
 - Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler.
He lives by himself in the woods.
 - Ormanda tek başına yaşıyor.
The public is requested not to litter in these woods.
 - Vatandaşların ormana çöp dökmemeleri rica olunur.
Tom majored in forestry.
 - Tom ormancılık alanında ihtisas yaptı.
Tom has a degree in forestry.
 - Tom, ormancılık bölümünden mezun.