Even Tom gave his assent.
 - Tom bile onayını verdi.
It is necessary to obtain the sanction of the authorities to enter this building.
 - Bu binaya girmek için yetkililerin onayını almak gereklidir.
Tom will never sanction this.
 - Tom bunu asla onaylamaz.
Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.
 - Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.
I will confirm my plane reservation.
 - Uçak rezervasyonumu onaylayacağım.
She wants her mother's approval.
 - O annesinin onayını ister.
The plan is subject to his approval.
 - Plan onun onayına tabidir.
Hello, I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here is the confirmation card.
 - Merhaba, benim bir rezervasyonum var, adım Kaori Yoshikawa. İşte onay kartı.
I have a reservation, my name is Kaori Yoshikawa. Here's my confirmation card.
 - Bir rezervasyonum var, benim adım Kaori Yoshikawa. İşte benim onay kartım.