تعريف okunan في التركية الإنجليزية القاموس.
- read
They had stickers on their cars reading: First Iraq then France.
-Onların arabalarında önce Irak sonra Fransa diye okunan çıkartmalar vardı.
The Bible is the most translated and read book in the world.
-İncil, dünyadaki en çok çevrilip okunan kitaptır.
- (Bilgisayar) reading:
- nonrecoverable
- reading
They had stickers on their cars reading: First Iraq then France.
-Onların arabalarında önce Irak sonra Fransa diye okunan çıkartmalar vardı.
- oku
- read
I never read that book.
-O kitabı hiç okumadım.
My father told me not to read a book in my bed.
-Babam yatakta kitap okumamamı söyledi.
- benzer okunan
- (Bilgisayar) sounds like
- oku
- {f} reading
Students should develop their reading skills.
-Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
While I was reading in bed last night, I fell asleep with the light on.
-Dün gece yatakta kitap okurken, ışık açıkken uykuya dalmışım.
- abartılı heyecanla okunan yazı
- dithyramb
- ayinde okunan ilahi
- processional
- ayinlerde okunan kısa dua
- collect
- cemaat ile okunan dua
- liturgy
- direkt okunan alt rutin
- (Elektrik, Elektronik) direct insert subroutine
- genizden okunan harf
- nasal letter
- içinden okunan
- silent
- karşılıklı okunan ilâhi
- antiphony
- konuşur gibi okunan beste
- recitative
- ölünün ruhuna okunan dua ücreti
- chantry
المصطلحات ذات الصلة
تعريف okunan في التركية التركية القاموس.
- oku
- Anadoluda küçük armağanlarla yapılan düğün çağrısı