He has given up running in order to focus on the long jump.
- Uzun atlamaya odaklanmak için koşmaktan vazgeçti.
Tom and Mary both wanted to focus more on their careers.
- Tom ve Mary her ikisi de kariyerlerine daha fazla odaklanmak istediler.
Today I can't focus on my work.
- Bugün işime odaklanamam.
I can't focus on two things at the same time.
- Aynı anda iki şeye odaklanamam.
Tom tried to stay focused.
- Tom odaklanmaya çalıştı.
Let's try and stay focused.
- Odaklanmış kalmaya çalışalım.
Tom had trouble focusing on what needed to be done.
- Tom neyin yapılması gerektiği konusuna odaklanmakta sorun yaşadı.
I'm focusing on my German!
- Ben Almancama odaklanıyorum!
I'm focusing on my French.
- Fransızcama odaklanıyorum.
I tried to focus my attention on reading.
- Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.
Let's start focusing on more important matters.
- Daha önemli konular üzerinde odaklanmaya başlayalım.
Tom had trouble focusing.
- Tom'un odaklanma sorunu vardı.