Dan's criticisms are sometimes useful in focusing my thinking.
- Dan'in eleştirileri bazen düşünceme odaklanmakda yararlıdır.
Tom had trouble focusing on what needed to be done.
- Tom neyin yapılması gerektiği konusuna odaklanmakta sorun yaşadı.
He has given up running in order to focus on the long jump.
- Uzun atlamaya odaklanmak için koşmaktan vazgeçti.
I want to focus on that.
- Onun üzerinde odaklanmak istiyorum.
He has given up running in order to focus on the long jump.
- Uzun atlamaya odaklanmak için koşmaktan vazgeçti.
I believe that people tend to focus on the wrong things.
- İnsanların yanlış şeylere odaklanma eğiliminde olduğunu düşünüyorum.
Tom tried to stay focused.
- Tom odaklanmaya çalıştı.
Let's try to stay focused.
- Odaklanmış kalmaya çalışalım.
Tom had trouble focusing.
- Tom'un odaklanma sorunu vardı.
I'm focusing on my German!
- Ben Almancama odaklanıyorum!
Focus on one thing and do it well.
- Bir şeye odaklan ve onu iyi yap.
I tried to focus my attention on reading.
- Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.