His daughter is eager to go with him anywhere.
- Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
His favorite baseball team is the Giants, but he also likes the Lions.
- Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor.
I don't know anything about her family.
- Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
Her hands were as cold as ice.
- Onun elleri buz kadar soğuktu.
The eye of a hurricane is its center.
- Bir kasırganın gözü onun merkezidir.
You will have guessed its meaning by the end of the chapter.
- Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız.
We compared his work with hers.
- Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
My books are in Romanian; hers are in English.
- Benim kitaplarım Rumence, onunkiler ise İngilizce.