o nun

listen to the pronunciation of o nun
التركية - التركية

تعريف o nun في التركية التركية القاموس.

onun
O zamirinin tamlayan durumu eki almış biçimi
التركية - الإنجليزية
he s
onun
his

His daughter is eager to go with him anywhere. - Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.

His name is Tomoyuki Ogura. - Onun adı Tomoyuki Ogura.

onun
her

I find her appearance attractive. - Onun görünümünü çekici bulurum.

She promised to meet her at the coffee shop. - Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.

onun
its

No definition of poetry is adequate unless it be poetry itself. - Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.

You will have guessed its meaning by the end of the chapter. - Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız.

onun
hers

Tom told Mary that he didn't think it was a good idea for her to go jogging in the park by herself. - Tom Mary'ye onun parkta tek başına yürüyüşe gitmesinin iyi bir fikir olduğunu düşünmediğini söyledi.

We compared his work with hers. - Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.

onun
thereof
onun
his; her; its
o nun
المفضلات