Tom is engaged to Ruth.
 - Tom Ruth'la nişanlıdır.
Tom is engaged to Mary.
 - Tom Mary ile nişanlıdır.
I owe you much more than you owe me, I said to him. I owe you the life of my fiancee, Mary.
 - Ona senin bana borçlu olduğundan çok daha fazlasını ben sana borçluyum dedim. Sana nişanlımın hayatını borçluyum, Mary.
Tom has bought a necklace for his fiancée, Mary.
 - Tom nişanlısı Mary için bir kolye satın aldı.
Tom is engaged to Mary's younger sister.
 - Tom Mary'nin küçük kız kardeşi ile nişanlıdır.
Tom is engaged to Mary.
 - Tom Mary ile nişanlıdır.
She often speaks with her fiancé.
 - Nişanlısıyla sık sık konuşur.
Her fiancé gave her a very big ring.
 - Nişanlısı ona büyük bir yüzük verdi.
The girl dressed in white is his fiancée.
 - Beyaz elbiseli kız onun nişanlısı.
She often speaks with her fiancé.
 - Nişanlısıyla sık sık konuşur.
Layla is engaged to be married.
 - Leyla evlenmek için nişanlıdır.