nachbarschaft

listen to the pronunciation of nachbarschaft
ألمانية - التركية
en {'nahba: rşaft} e komşuluk; çevre, yöre
civar
merkezi yer
semti
ular
dolayları
dolay
komşuluk ilişkileri
yakın çevre
الإنجليزية - التركية

تعريف nachbarschaft في الإنجليزية التركية القاموس.

neighbours
komşular

Komşularına elinden gelen bütün yardımı yapmalısın? - You should do all you can to help your neighbours.

Komşularımızı görmeye gittik. - We went to see our neighbours.

contiguity
bitişiklik
neighborliness
komşu muamelesi
vacinity
civarında
contiguity
{i} yakınlık
contiguity
{i} temas
contiguity
yekpare bir saha veya kütle
contiguity
{i} komşuluk
contiguity
yakınlık/komşuluk
contiguity
(Tıp) kontiguite
neigbourhood
(İnşaat) etraf, civar, komşuluk
neighborliness
{i} komşuluk
neighborliness
{i} dostluk