Kulübün bütün üyeleri benimle anlaştılar.
- All the members of the club agreed with me.
Komitenin bütün üyeleri birbirlerinden nefret ediyorlar.
- All the members of the committee hate one another.
Muiriel, Tatoeba'nın ikinci üyesidir.
- Muiriel is the second member of Tatoeba.
Avrupa Birliği bayrağındaki on iki yıldız, birliğin on iki kurucu üyesini sembolize etmemektedir. O, on iki havariyi sembolize etmektedir.
- The twelve stars on the flag of the European Union do not symbolize the twelve founding members of the union. They symbolize the Twelve Apostles.
O bu organizasyonun bir üyesidir.
- She's a member of this organization.
Ben beş yıldır bu organizasyonun bir üyesiyim. Oh bekle, hayır. Altı.
- I've been a member of this organization for five years. Oh wait, no. Six.
Biz beyzbol takımı üyelerini karşılamak için bayrakları salladık.
- We waved flags to welcome members of our baseball team.
Komitenin bütün üyeleri birbirlerinden nefret ediyorlar.
- All the members of the committee hate one another.
... Creator, you will discover his family members' names and ...
... that could be qualified to become members of our cabinet. ...