التركية - الإنجليزية
تعريف meşgaleleri في التركية الإنجليزية القاموس.
- meşgale
- pastime
What are your favorite pastimes?
-En sevdiğin meşgaleler nelerdir?
- meşgale
- business
- meşgale
- preoccupation
- meşgale
- career
- meşgale
- pursuit
He regards women as disposable pleasures rather than as meaningful pursuits.
-O, kadınları anlamlı bir meşgale olmaktan daha ziyade tek kullanımlık zevk olarak görüyor.
- meşgale
- business; occupation, pursuit; preoccupation
- meşgale
- something that keeps one busy, activity, occupation; concern
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف meşgaleleri في التركية التركية القاموس.
- MEŞGALE
- (Osmanlı Dönemi) İş. Meşguliyyet. Boş durmayı
- meşgale
- Uğraşılan şey, iş güç, uğraşı
- meşgale
- Uğraşılan şey, iş güç, uğraşı: "Bu yeşillik köşesini kurutmamak bizim için de bir meşgale teşkil etmişti."- H. C. Yalçın
- meşgale
- (Osmanlı Dönemi) iş, meşguliyet
المصطلحات ذات الصلة
meşgaleleri
الواصلة
meş·ga·le·le·riResimler
السابق
المفضلات