تعريف manuals في الإنجليزية التركية القاموس.
- manual
- elle yapılan
Ne yazık ki, bu sadece elle yapılan çalışmaydı.
- Unfortunately, it was just manual work.
Dikiş elle yapılan iştir.
- Sewing is manual work.
- manual
- {i} el kitabı
Bu el kitabı yalnızca elektronik olarak mevcuttur. Basılı bir versiyonu yoktur.
- This manual is only available electronically. There is no printed version.
El kitabı sadece İspanyolca.
- The manual is in Spanish only.
- manual
- kullanım kılavuzu
Tüm bilmeniz gerekenler kullanım kılavuzunda açıklanmaktadır.
- All you need to know is explained in the instructions manual.
Daha fazla bilgi için lütfen kullanım kılavuzuna bakınız.
- Please refer to the owner's manual for more details.
- manual
- elcil
- manual
- el kılavuzu
- manual
- elişi
- manual
- (Biyokimya,Teknik) el
- manual
- (Bilgisayar) kullanıcı tarafından
- manual
- (Ticaret) otomatik olmayan
- manual
- (Muzik) orgda dokunç düzeni
- manual
- elle kumanda edilen
- manual
- (Ticaret) el ile yapılan
- manual
- (Mekanik) elle işleyen
- manual
- (Ticaret) el ile çalışan
- manual
- elle ilgili
- manual
- elle
Bunu elle yapmak zorunda kalacağım.
- I'll have to do it manually.
Elle yazı eklemeye gerek duymayacağım.
- I will not need to add texts manually.
- manual
- (Mekanik) elle çalıştırılan
- manual
- (Ticaret) rehber
- manual
- kılavuz
Bir bahçecilik kılavuzu okuyordu.
- She was reading a gardening manual.
Bilgisayar kullanma kılavuzu yazabilen bir kişi arıyorum.
- I am seeking a person who can write a personal computer manual.
- Manual
- elil
- education manuals
- (Askeri) ÖĞRETİM KİTAPLARI: Askeri personel tarafından vazife dışında faydalanmak ve Silahlı Kuvvetler öğretim programının. tatbikatında kullanılmak üzere, A. B. D. Silahlı Kuvvetler Enstitüsü tarafından, seri, halinde hazırlanan kitaplar
- manual
- {i} klâvye
- manual
- talimname
- manual
- {s} manuel
Tom manuel vitesli bir araba nasıl kullanılır bilmiyor.
- Tom doesn't know how to drive a manual.
Manuel ateşli silahın 14. yüzyılda ortaya çıktığı düşünülmektedir.
- It is thought that manual firearms appeared in the 14th century.
- manual
- el ile yapılan veya idare edilen
- manual
- {i} müz. (orgda) klavye
- manual
- el ile
El ile sürebilir misin?
- Can you drive manual?
- manual
- orgda tuş tertibatı
- manual
- (İnşaat) elle kontrol
- manual
- {s} ele ait
- manual
- bir ilmin veya bir sanatın esaslarını toplayan küçük kitap
- manual
- manual alphabet parmak hareketleriyle şekil verilen sağır-dilsiz
- manual
- {i} kitapçık
Bahçecilik üzerine bir kitapçık okuyor.
- She is reading a manual on gardening.
- manual
- (Askeri) EL KİTABI: Genel askeri konular veya bir ya da birkaç konu hakkında bilgi veren kitap veya broşür
- manual
- (Tıp) Ellere ait
- manual
- elkitabı
- spoken language manuals
- (Askeri) PRATİK YABANCI DİL TALİMNAMELERİ: Kara Kuvvetleri tarafından yayımlanan yabancı dil öğretim talimnameleri. Bunlar; özellikle, konuşma diline önem vererek, çeşitli yabancı dillere ait pratik temel ve tekamül derslerini ihtiva eder
- staff officers field manuals
- (Askeri) KARARGAH SUBAYLARI SAHRA TALİMNAMELERİ: ABD Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından çıkarılan ve tümen, kolordu, ordu ve daha büyük birliklerdeki genel karargah subaylarının eğitimi ve yetiştirilmesi için gerekli prensip, usul ve bilgileri ihtiva eden 101 serisi sahra talimnameleri
- supply manuals
- (Askeri) İKMAL TALİMNAMELERİ: Kara Ordusu ikmal sistemlerindeki maddelerin ikmali ile ilgili bilgileri ihtiva eden bir yayın serisi
- training manuals
- antrenman el kitapları
- training manuals
- antreman el kitabı