الإنجليزية - التركية
تعريف lust; sexual desire; esp., an excitement of sexual appetite in a female beast في الإنجليزية التركية القاموس.
- pride
- gurur
O, lisesi ile gurur duyuyor.
-She takes pride in her high school.
O, sınıfının gururudur.
-She is the pride of her class.
- pride
- {i} kibir
O gururlu ve kibirli.
-He's prideful and arrogant.
Alçak gönüllülük çoğunlukla kibirden daha çok yükseltir.
-Humility often gains more than pride.
- pride
- tüylerini kabartmak (kuş)
- pride
- övünmek
- pride
- onur
- pride
- (on ile) övünmek
- pride
- özsaygı
- pride
- iftihar
- pride
- övünme
- pride
- {f} gurur duy
Birçok anne-baba çocuklarıyla gurur duyuyor.
-Many parents take pride in their children.
Beyaz Rusya'da yaşıyorum ve bu durumdan gurur duyuyorum.
-I live in Belarus and I take pride in this fact.
- pride
- övünç
- pride
- {i} kıvanç
- pride
- saltanat
- pride
- pride of place en yüksek mevki
- pride
- {i} tafra
- pride
- {i} gösteriş
- pride
- {i} haysiyet
- pride
- {i} kibirlilik
- pride
- {i} övünç kaynağı
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف lust; sexual desire; esp., an excitement of sexual appetite in a female beast في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- pride
lust; sexual desire; esp., an excitement of sexual appetite in a female beast
الواصلة
lust; sex·u·al desire; esp., an ex·cite·ment of sex·u·al ap·pe·tite in a fe·male beastالنطق
Resimler
السابق
المفضلات