Bu şehir sen olmadan soğuk ve yalnız.
 - This city is cold and lonely without you.
Mary'nin konuşacak hiç kimsesi yok fakat o kendini yalnız hissetmiyor.
 - Mary has nobody to talk with, but she doesn't feel lonely.
O, bu ıssız yerde tek başına taşıyor.
 - He lives in this lonely place by himself.
Japonlara göre, tek başına uyuyan bir Amerikan bebeği yalnız görünüyor.
 - To Japanese, an American baby sleeping by himself seems lonely.
O, bu ıssız yerde tek başına taşıyor.
 - He lives in this lonely place by himself.
Tom olmadan burası çok ıssız olacak.
 - It's going to be very lonely here without Tom.