التركية - التركية
تعريف liriklik في التركية التركية القاموس.
- LiRiK
- Coşkun, ilhamla dolu: "Hiçbir millet Fuzuli ve Nedim ayarında iki büyük lirik şair gösteremez."- Y. K. Beyatlı
- LİRİK
- (Osmanlı Dönemi) Heyecan ve ahenge fazla ehemmiyet verilen şiir
- lirik
- edebiyat - Eski Yunan edebiyatında lir eşliğinde söylenen (şiir)
- lirik
- Coşkun, ilhamla dolu: "Hiçbir millet Fuzulî ve Nedim ayarında iki büyük lirik şair gösteremez."- Y. K. Beyatlı
- lirik
- isim, edebiyat - Çok etkili, coşkun, genellikle kişisel duyguları dile getiren edebiyat
- LiRiK
- Eski Yunan edebiyatında lir eşliğinde söylenen (şiir). Çok etkili, coşkun, genellikle kişisel duyguları dile getiren (edebiyat)
- Lirik
- içsel
- LİRİK
- (Osmanlı Dönemi) Bu tarzda şiir yazan şair
- lirik
- Coşkun, esinle dolu
- lirik
- Çok etkili, coşkun, genellikle kişisel duyguları dile getiren edebiyat
- lirik
- Coşkun, ilhamla dolu
- lirik
- Eski Yunan edebiyatında lir eşliğinde söylenen (şiir)
المصطلحات ذات الصلة
liriklik
الواصلة
li·rik·likResimler
السابق
المفضلات