limuzinler

listen to the pronunciation of limuzinler
التركية - الإنجليزية
limousines
limuzin
limousine

Tom's chauffeur opened the limousine's door for Mary. - Tom'un sürücüsü limuzinin kapısını Mary için açtı.

Their job is to drive the limousines. - Onların işi limuzin kullanmaktır.

limuzin
limousin

Their job is to drive the limousines. - Onların işi limuzin kullanmaktır.

Tom works part-time as a limousine driver. - Tom bir limuzin sürücüsü olarak part-time çalışıyor.

Limuzin
limo

All three of them got in the limo. - Onların üçü limuzine bindi.

Tom held open the limo door for Mary. - Tom Mary için limuzinin kapısını açık tuttu.

limuzin
coach
limuzin
saloon car
التركية - التركية

تعريف limuzinler في التركية التركية القاموس.

limuzin
Üç sıralı ve dört kapılı, lüks, uzun ve geniş otomobil türü
limuzin
Eski özel otomobillerin karoseri biçimi