Bacaklarım acıyor çünkü bugün çok yürüdüm.
- My legs hurt because I walked a lot today.
Kanepeye oturdu ve bacak bacak üstüne attı.
- He sat on the bench and crossed his legs.
Arabaki herkes arabadan çıkmak ve bacaklarını germek istediğini söyledi.
- Everybody in the car said they wanted to get out and stretch their legs.
Bir kira sözleşmesi, ev sahibi ve kiracıları arasında yasal olarak bağlayıcı bir belgedir.
- A tenancy agreement is a legally binding document between a landlord and their tenant.
Onun uzun kolları ve bacakları var.
- She has long arms and legs.
Esrar Kolarado'da artık yasaldır.
- Marijuana is now legal in Colorado.
Ayakları kırık sandalyeleri at.
- Throw away the chairs whose legs are broken.
Oturdu ve ayak ayak üstüne attı.
- She sat down and crossed her legs.
Dan won't be able to come to the party, since he broke his leg last week and is now on crutches.