Bu giysiler nihayet kuru.
 - These clothes are finally dry.
Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
 - After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
Tom en sonunda Meryem'e sırrı vermeyi kabul etti.
 - Tom finally agreed to let Mary in on the secret.
Tom ve Mary en sonunda yalnız kalmışlardı.
 - Tom and Mary were finally alone.
Tom ve Mary nihayet tamamen yalnızdı.
 - Tom and Mary were finally completely alone.
Tom sonunda Mary'den bir ders kitabı aldı.
 - Tom finally got a text from Mary.
Bir bebek olarak dört ayak üzerinde emekler, sonra iki bacak üstünde yürümeyi öğrenir, sonunda yaşlılıkta bir değneye ihtiyacı olur.
 - It crawls on all fours as a baby, then learns to walk on two legs, and finally needs a cane in old age.
Sonunda,gerçeği öğrendik.
 - Finally we have learned the truth.
Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü.
 - Because of hunger and fatigue, the dog finally died.
Son olarak, birisi konuştu.
 - Finally, someone spoke.
Son olarak, son gün ne aldınız?
 - Finally, What did you buy the last day?