Onun kız arkadaşı Japon.
- His girlfriend is Japanese.
Japonca konuşamıyorum.
- I don't speak Japanese.
İngilizceden Japoncaya kelimesi kelimesine çeviri yapmayın.
- Don't translate English into Japanese word for word.
Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
- I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
Japonya'da yaşayan insanlar Japon ülkesi anayasasına göre hareket etmelidir.
- The people who live in Japan must act according to the Japanese country constitution.
Malezya'daki gençlik Kore ve Japonya'daki ünlülerden gerçekten hoşlanıyor.
- The youth in Malaysia really like Korean and Japanese celebrities.
Ancak Japonya hâlâ diğer ülkeler tarafından yeterince anlaşılamamıştır, ve Japonlar, aynı şekilde, yabancıları anlamayı zor bulmuştur.
- Yet Japan is still not sufficiently understood by other countries, and the Japanese, likewise, find foreigners difficult to understand.
Japonlar saygı belirtisi olarak her zaman eğilmezler.
- The Japanese do not always make a bow as a mark of respect.
Takeshima Günü belirleyerek, daha fazla Japon halkının Takeshima adaları hakkında bilgi öğreneceği umulmaktadır.
- By establishing Takeshima Day, it is hoped that more Japanese people will learn about the Takeshima islands.
Japon halkının nazik olduğu düşünülür.
- Japanese people are considered to be polite.