Hanımefendi, bir ay önce buraya taşındı.
- The lady moved here a month ago.
O, hanımefendiyi bana tanıttı.
- She introduced the lady to me.
Bana sırnaşmayın genç bayan!
- Don't get sassy with me young lady!
Bayan şimdi su içiyor.
- The lady is now drinking water.
Jane güzel bir leydi oldu.
- Jane grew up to be a fine lady.
Leydi en fazla kırk yaşında.
- The lady is forty years old at most.
Hanımefendi, bir ay önce buraya taşındı.
- The lady moved here a month ago.
O, hanımefendiyi bana tanıttı.
- She introduced the lady to me.
Sevgili bayan, ben Polonyalı bir dedektif değilim. Ben uluslararası bir dedektifim.
- I am not a Polish detective, dear lady. I am an international detective.
Şu zavallı kadın engelli.
- That poor lady is disabled.
Yaşlı kadın otobüsten indi.
- The old lady got down from the bus.
Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir.
- It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.
Hayalim devlet başkanının eşi olmak.
- My dream is to be the First Lady.
My Lady, will you not take pity on me?.
How do you do, Lady Windermere?.
Please direct this lady to the soft furnishings department.
But soft, what light through yonder window breaks...? It is my lady, O it is my love! -Romeo and Juliet.
A lady doctor.
Follow me, ladies!.
Hey, lady, move your car!.