Servet gittikçe daha konsantre oluyor.
- Wealth is becoming more and more concentrated.
Onun söylediklerine konsantre oldum.
- I concentrated on what he was saying.
Taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.
- Taro concentrated on memorizing English words.
O bir şey üzerinde yoğunlaştı.
- She concentrated on one thing.
Tüm sorunlarınız kalbinizde yoğunlaşmıştır, bu nedenle kendiniz incelemelisiniz.
- All your problems are concentrated in your heart, so you just need to examine yourself.
Ben, dikkatimi konuya yoğunlaştırdım.
- I concentrated my attention on the subject.
Taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.
- Taro concentrated on memorizing English words.
Odaklanmış kalmaya çalışalım.
- Let's try and stay focused.
Odaklanmış kalmanı istiyorum.
- I need you to stay focused.
I am too focused on my career.
- Ich bin zu sehr auf meine Karriere konzentriert.
Everyone needs to stay focused.
- Jedermann muss konzentriert bleiben.