You attend conferences abroad.
- Yurtdışında konferanslara katılıyorsun.
He attends medical conferences.
- O tıbbi konferanslara katılır.
His lectures are very long.
- Onun konferansları çok uzun.
You are sensitive about lectures.
- Konferanslar hakkında hassassın.
The conference will take place in Tokyo.
- Konferans Tokyo'da gerçekleşecek.
The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.
- Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.
His lectures are very long.
- Onun konferansları çok uzun.
The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
- Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.