Haziranda Avrupa'ya geri geliyoruz.
- Wir kommen im Juni nach Europa zurück!
Tom ve Mary'yi görünce aklıma hep Tom ve Jerry geliyor.
- Immer wenn ich Tom und Maria sehe, kommen mir Tom und Jerry in den Sinn.
Benimle gelmek zorundasınız.
- Sie müssen mit mir kommen.
Benimle gelmek zorundasın.
- Du musst mit mir kommen.
Nach der Pause werden wir in Fahrt kommen .
Onu üst kata gelişini gördüm.
- I saw him coming upstairs.
Japonya'ya gelişini dört gözle bekliyorum.
- I'm looking forward to your coming to Japan.
Tom önümüzdeki pazartesi geliyor.
- Tom is coming next Monday.
Tom ve Mary önümüzdeki cuma akşamı bir hoş geldin partisi verecek.
- Tom and Mary are having a house-warming party this coming Friday evening.
Başarılı bir yerel çocuk eve geliyor.
- A successful local boy is coming home.
O, bu öğleden sonra beni görmeye gelecek.
- He will be coming to see me this afternoon.
Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
- And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.
Dikkat edin! Gelen bir kamyon var!
- Look out! There's a truck coming!
Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum.
- I heard a strange noise coming from Tom's room last night.
Dikkat! Buraya gelen bir kamyon var!
- Look out! There's a truck coming!
Yakında Noel geliyor.
- Christmas is coming soon.
Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.
- It was bad enough that he usually came to work late, but coming in drunk was the last straw, and I'm going to have to let him go.
Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
- Her dad won't be coming, he is very busy.
Sona yaklaşan dünya hakkındaki filmde, ölüm on iki saat içinde kesindi.
- In the film about the world coming to an end, death was certain within twelve hours.
Yaklaşan Yeni Yılın size ve ailenize neşe getirmesini dileriz.
- We want to wish you and your family all the joys of a coming New Year.
Anne won't be coming to our party.
- Anne wird nicht auf unsere Party kommen.
Ann won't be coming to our party.
- Ann wird nicht zu unserer Party kommen.