التركية - الإنجليزية
تعريف koloni̇ في التركية الإنجليزية القاموس.
- koloni
- (Latin) colonia
- koloni
- colony
Scientists have just discovered a colony of flying penguins living in Antarctica.
-Bilim adamları, sadece Antarktika'da yaşayan bir uçan penguen kolonisi keşfetti.
Living in a colony on Titan, Tomas' grandson was a clone of his son, who was a clone of himself, Tomas. They were three generations of clones.
-Titan'da bir kolonide yaşamak: Tomas'ın torunu, Tomas'ın kendi klonu olan oğlunun klonuydu. Onlar üç kuşak klondu.
- koloni
- settlement
- koloni
- dependency
- koloni haline gelme
- colonization
- koloni haline getirme
- colonization
- koloni kuran
- colonist
- koloni kurma
- colonization
- koloni kurmak
- colonize
- koloni oluşturan birim
- (Gıda) colony forming unit
- koloni oluşturucu birim
- (Tıp) colony forming unit
- koloni dönemi
- colonial period
- koloni ile ilgili
- colonial
- koloni kanunları
- (Kanun) colonial law
- koloni kanunu
- (Kanun) colonial law
- koloni stimüle edici faktör
- (Tıp) colony stimulatfactor
- koloni
- coloni
- besleyici koloni
- (Arılık) nurse colony
- ebeveyn koloni
- (Arılık) parent colony
- yeni koloni
- pioneering settlement
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف koloni̇ في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Bir ülkenin, sınırları dışında işgal ettiği ve yönettiği ülkeye sıkı bağlarla bağlı arazi
- (Osmanlı Dönemi) Başka bir memlekete yerleşmeğe giden göçmen topluluğu veya bir topluluğun yerleştiği yer
- (Osmanlı Dönemi) Bir memlekette bulunan yabancılar topluluğu
- KOLONi
- Bir ülkede bulunan küçük yabancı topluluğu
- KOLONi
- Göçmen topluluğu veya bu topluluğun yerleştiği yer
- KOLONi
- Sömürge, müstemleke
- KOLONi
- Birlik durumda yaşayan aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluk
- koloni
- Sömürge
- koloni
- Zoolojide, Zoolojide, birlik durumda yaşayan aynı türden organizmaların oluşturduğu topluluğa verilen ad
المصطلحات ذات الصلة
koloni̇
الواصلة
ko·lo·ni̇Resimler
السابق
المفضلات