Lütfen bize iki bıçak ve dört çatal verin.
- Give us two knives and four forks, please.
Lütfen çocukların bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.
- Please don't let the children play with knives.
Lütfen çocukların bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.
- Please don't let the children play with knives.
Çocukları bıçaklardan uzak tutun.
- Keep the children away from the knives.
Bıçak ağzının ucu keskindir.
- The tip of the knife blade is sharp.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.
Bir bıçakla kalemi yonttum.
- I sharpened a pencil with a knife.
Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum.
- I want a knife to sharpen my pencil with.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.
Tom paslı bir bıçakla elini kesti.
- Tom cut his hand with a rusty knife.
Bu bıçak et kesmek için kullanılır.
- This knife is used to cut meat.
Peyniri bir bıçak ile kesmek kolaydır.
- Cheese is easy to cut with a knife.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.