Tom doesn't know who he can trust anymore.
 - Tom artık kime güvenebileceğini bilmiyor.
Tom thought Mary knew who to turn the report in to.
 - Tom Mary'nin raporu kime teslim edeceğini bildiğini düşündü.
Tell me whom these books belong to!
 - Bana bu kitapların kime ait olduğunu söyle.
Jim could hear whom she was phoning.
 - Jim onun kime telefon ettiğini duyabiliyordu.
To whom will you give the first piece of cake?
 - İlk kek parçasını kime vereceksin?
The investigator wants to know who did what to whom where, when, and why.
 - Müfettiş kimin neyi kime, nerede, ne zaman ve niçin yaptığını bilmek istiyor.