kazıklı

listen to the pronunciation of kazıklı
التركية - الإنجليزية
made of stakes, pales, or piles
kazık
stake
kazıklı balık ağı
stake net
kazıklı köprü
pile bridge
kazıklı çit
palisade
kazık
trick
kazık
reed
kazık
costly
kazık
prop
kazık
hard
kazık
difficult
kazık
piling
kazık
dear
kazık
cheat
kazık
daylight robbery
kazık
pile

There's a squirrel in the wood pile. - Ahşap kazıkta bir sincap var.

kazık
post
kazık
extortionate
kazık
pricey
kazık
pale
kazık
stake, pale; pile
kazık
wrestling putting one's hand into one's opponent's pants
kazık
(kısa) peg
kazık
slang trick, swindle
kazık
slang unreasonably expensive, outrageously high
kazık
stake, pale, pile, picket; trick, swindle, con; rip-off; exorbitant, dear, costly, too expensive, pricey, pricy; (soru) hard, difficult
kazık
(büyük) pile
kazık
ramp
kazık
deceit
kazık
picket

There's a white picket fence around Tom's house. - Tom'un evinin etrafında kazıktan yapılmış beyaz bir çit var.

kazık
spile
kazık
con
kazık
paling
kazık
overcharge

The salespeople often overcharge me. - Satış temsilcileri sık sık beni kazıklıyorlar.

It was never our intention to overcharge you. - Bizin niyetimiz asla seni kazıklamak değildi.

التركية - التركية
Kazığı olan, kazıkla desteklenmiş olan
kazıklı humma
Tetanos
Kazık
zikke
Kazık
(Osmanlı Dönemi) SEFN
kazık
Genellikle yağlı güreşte, güreşçinin, elini hasmının kispeti içine sokarak yaptığı oyun
kazık
Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri çubuk
kazık
Kazığa oturtarak uygulanan öldürme cezası
kazık
Yapıların temelinde kullanılan, toprağa çakılan veya toprak içine giren tahta, maden veya betonarmeden silindir, prizma vb. biçimindeki uzun parça
kazık
İnsanı üzerine oturtarak öldürdükleri, yere dik çakılmış sivri uçlu odun veya şiş
kazık
Alışverişte aldatılma
kazık
Direk, sopa