kayak yapmak

listen to the pronunciation of kayak yapmak
التركية - الإنجليزية
ski

Last winter, I went to Canada to ski. - Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.

She likes dancing in a disco better than skiing. - Bir diskoda dans etmeyi kayak yapmaktan daha fazla sever.

to ski

Last winter, I went to Canada to ski. - Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.

I don't think Tom likes to ski. - Tom'un kayak yapmaktan hoşlandığını sanmıyorum.

wedeling
ski kayak
kayak yap
ski

He broke his leg skiing. - Kayak yaparken bacağını kırdı.

I want to learn how to ski. - Ben kayak yapmayı öğrenmek istiyorum.

kayak yapma
skiing

They went skiing during their date. - Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.

I often went skiing in the winter. - Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.

kayak yapmak

    الواصلة

    ka·yak yap·mak

    النطق

    علم أصول الكلمات

    [ 'kI-"ak ] (noun.) 1757. Inuit qayaq.
المفضلات