Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
- I called his office again and again, but no one answered.
İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
- Having finished my work, I left the office.
Hukuk sınavını geçti ve bir hukuk bürosu kurdu.
- He passed the law examination and set up a law office.
Cincinnati'de bir hukuk bürosu açtı.
- He opened a law office in Cincinnati.
İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım.
- Having finished my work, I left the office.
Hükümet konağında iyi bir işi var.
- He has a good position in a government office.