kaçış

listen to the pronunciation of kaçış
التركية - الإنجليزية
{i} escape

Luckily, we found an escape route. - Neyse ki, biz bir kaçış yolu bulduk.

We must devise some means of escape. - Bazı kaçış vasıtaları bulmalıyız.

bolt
flight, escape; desertion
escape, flight, escape
passing someone (in a footrace)
flight
let out
getaway

Sami will be the getaway driver. - Sami kaçış sürücüsü olacak.

lam
breakaway
skedaddle
kaçış planı
(Askeri) evasion chart
kaçış yolu
escape

Luckily, we found an escape route. - Neyse ki, biz bir kaçış yolu bulduk.

kaçış yolu
escape hatch
kaç
how much?

You had better ask him in advance how much it will cost. - Kaça mal olacağını ona peşinen sorsan iyi olur.

Tom doesn't care how much it costs. He still plans to buy it. - Tom onun kaça mal olduğunu umursamıyor. Halen onu almayı planlıyor.

kaç
how many; many
gerçekten kaçış
escapism
kaç
{f} escape

He barely escaped being hit and killed by a car. - Araba tarafından çarpılmamak ve öldürülmemek için kıl payı kaçtı.

He escaped under cover of the darkness. - O, karanlıktan faydalanarak kaçtı.

kaç
many

How many kids do you have? - Kaç tane çocuğun var?

How many pens do you have? - Kaç tane dolma kalemin var?

kaç
how

How many children do you have? - Kaç tane çocuğun var?

How many pens do you have? - Kaç tane dolma kalemin var?

kaç
how many

How many times a day does that bus run? - O otobüs günde kaç kez çalışır?

How many kids do you have? - Kaç tane çocuğun var?

kaç
scoot
kaç
abscond

Tom absconded with all the money donated for earthquake relief. - Tom deprem yardımı için bağışlanan tüm parayla birlikte kaçtı.

He absconded with the money. - O, para ile birlikte kaçtı.

kaç
got out of
kaç
break out

When did Tom break out of prison? - Tom ne zaman hapishaneden kaçtı?

Tom was the one who helped me break out of jail. - Tom hapisten kaçmam için bana yardım eden kişiydi.

kaç
run off

Why did you run off to Boston? - Neden Boston'a kaçtın?

It's too late to shut the barn door after the horse has run off. - At kaçtıktan sonra ahır kapısını kapatmak için çok geç.

kaç
{f} escaping

Gas was escaping from a crack in the pipe. - Borudaki bir çatlaktan gaz kaçıyordu.

Gas seems to be escaping from the pipe. - Borudan gaz kaçıyor gibi görünüyor.

kaç
turn tail
kaç
run away

Tom felt the urge to run away. - Tom kaçma arzusu hissetti.

He had no choice but to run away. - Onun kaçmaktan başka seçeneği yoktu.

kaç
{f} fled

He resigned and fled the country. - İstifa etti ve ülkeden kaçtı.

He had fled the theater after the murder. - Cinayetten sonra tiyatrodan kaçtı.

kaç
get out of

What time did you get out of bed yesterday? - Dün saat kaçta yataktan çıktın?

Run, Tom. Get out of here! - Kaç Tom. Çık buradan!

kaç
flee

Brown and his friends were forced to flee. - Brown ve arkadaşları kaçmak zorunda bırakıldılar.

There is no reason for her to flee. - Onun kaçması için bir sebep yok.

acele kaçış
scamper
acil durum kaçış solunum cihazı
(Askeri) emergency escape breathing device
azami kaçış örtme önlemesi
(Askeri) maximum rescue coverage intercept
dahili kaçış alternatifi
(Kanun) internal flight alternative
hava mürettebatı kaçış sevk sistemi
(Askeri) aircrew escape propulsion system
kaç
cheese it
kaç
elope

Layla has eloped with Fadil. - Leyla, Fadıl'la kaçtı.

Why don't we just elope? - Biz neden sadece kaçmıyoruz?

kitlesel kaçış
refugee outflow
kıl payı kaçış
a close shave, a narrow shave
tehlike kaçış kapısı
escape door
toplu kaçış
breakout
التركية - التركية
Kaçma işi veya biçimi: "Biz baba kız biliyorduk ki, bu gibi kaçışlar, bir barışla biter."- M. Ş. Esendal
Kaçma işi veya biçimi
Yarışan bir koşucunun veya bir kümenin diğer yarışçıları hızla geçmesi
kaç
Herhangi bir şeyin niceliğini sormak için kullanılan soru sıfatı: "Yakup Kadri'nin romanlarının kaç dile çevrildiğini bilen bile yoktur."- Ç. Altan
kaç
Birçok: "Kaç gündür ben de bunu söyleyecektim, söyleyemiyorum."- O. Kemal
kaç
Birçok
kaç
Batı Hindistan'da eski bir Hindu devleti
kaç
Sonbahar
kaç
Herhangi bir şeyin niceliğini sormak için kullanılan soru sıfatı