kaç!

listen to the pronunciation of kaç!
التركية - الإنجليزية
how much?

You had better ask him in advance how much it will cost. - Kaça mal olacağını ona peşinen sorsan iyi olur.

I was just wondering how much it would cost to have my car washed and waxed. - Ben sadece arabamı yıkatmanın ve cilalatmanın kaça mal olacağını merak ediyordum.

how many; many
{f} escape

Four armed men held up the bank and escaped with $4 million. - Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.

We seem to have escaped from danger. - Biz tehlikeden kaçtık gibi görünüyor.

many

How many pens do you have? - Kaç tane dolma kalemin var?

How many kids do you have? - Kaç tane çocuğun var?

how

How many kids do you have? - Kaç tane çocuğun var?

How old is your oldest son? - En büyük erkek evladın kaç yaşında?

how many

How many pens do you have? - Kaç tane dolma kalemin var?

How many times a day does that bus run? - O otobüs günde kaç kez çalışır?

scoot
abscond

Tom absconded with millions of dollars from his company and is living a life of luxury on an island in the Mediterranean. - Tom şirketten milyonlarca dolar ile kaçtı ve Akdeniz'de bir adada lüks bir hayat yaşıyor.

He absconded with the money. - O, para ile birlikte kaçtı.

got out of
break out

When did Tom break out of prison? - Tom ne zaman hapishaneden kaçtı?

We've got to break out tonight or I'll go crazy! - Biz bu gece kaçmak zorundayız, yoksa çıldıracağım.

run off

Why did you run off to Boston? - Neden Boston'a kaçtın?

It's too late to shut the barn door when the horse has already run off. - At zaten kaçtığında ahır kapısını kapatmak için çok geç.

{f} escaping

Seize this brigand! Prevent him from escaping! - Bu haydutu yakalayın! Kaçmasına müsaade etmeyin!

Gas seems to be escaping from the pipe. - Borudan gaz kaçıyor gibi görünüyor.

turn tail
run away

When they are in danger, they run away. - Onlar tehlikede olduğunda, kaçarlar.

Did you see anyone run away? - Birinin kaçtığını gördün mü?

{f} fled

Jews fled the Spanish Inquisition and took shelter in Ottoman Empire in the fifteenth century. - Yahudiler, İspanyol Engizisyonundan kaçtılar ve onbeşinci asırda Osmanlı İmparatorluğu'na sığındılar.

She fled for fear of being caught. - O yakalanma korkusuyla kaçtı.

get out of

What time did you get out of bed yesterday? - Dün saat kaçta yataktan çıktın?

Run, Tom. Get out of here! - Kaç Tom. Çık buradan!

flee

Twenty sparrowhawks flee before an owl. - Yirmi atmaca bir baykuşun önünde kaçtı.

I think, therefore I flee. - Sanırım, bu yüzden kaçarım.

cheese it
elope

Layla has eloped with Fadil. - Leyla, Fadıl'la kaçtı.

They had to elope somehow. - Onlar bir şekilde kaçmak zorunda kaldı.

التركية - التركية
Herhangi bir şeyin niceliğini sormak için kullanılan soru sıfatı: "Yakup Kadri'nin romanlarının kaç dile çevrildiğini bilen bile yoktur."- Ç. Altan
Birçok: "Kaç gündür ben de bunu söyleyecektim, söyleyemiyorum."- O. Kemal
Birçok
Batı Hindistan'da eski bir Hindu devleti
Sonbahar
Herhangi bir şeyin niceliğini sormak için kullanılan soru sıfatı