Magicians jealously guard their secrets.
- Büyücüler sırlarını kıskançlıkla korurlar.
She was a bundle of jealousy.
- O bir kıskançlık çıkınıydı.
She was burning with jealousy.
- O kıskançlıktan yanıp tutuşuyordu.
The envious die, but envy never does.
- Kıskanç ölür ama kıskançlık asla ölmez.
Even the tail of the parrot makes others envious.
- Papağanın kuyruğu bile diğerlerini kıskanç yapar.
The envious die, but envy never does.
- Kıskanç ölür ama kıskançlık asla ölmez.
The neighbor woman nearly died of envy.
- Komşu kadın neredeyse kıskançlıktan öldü.