تعريف kürzlich في الإنجليزية التركية القاموس.
- lately
- son zamanlarda
Son zamanlarda Bay Kimura ile ilgili bir şey görmedim.
- I haven't seen anything of Mr Kimura lately.
Son zamanlarda Tom'u görmedim.
- I haven't seen Tom lately.
- lately
- son günlerde
Son günlerde dışarıya baktın mı?
- Have you looked outside lately?
Son günlerde iyi uyumadım.
- I haven't slept well lately.
- recently
- (zarf) yeni, son günlerde, bu günlerde, yakınlarda, geçenlerde
- recently
- yeni
Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- Recently I moved to another apartment.
Kısa süre önce yeni kız arkadaşını annesine tanıttı.
- He just recently introduced his new girlfriend to his mother.
- lately
- son dönemlerde
Tom son dönemlerde burada bulunmadı.
- Tom hasn't been here lately.
- lately
- geçenlerde
- recently
- son günlerde
Son günlerde Tom'un sağlığı çok bozuldu.
- Tom's health has declined a lot recently.
Tom son günlerde benim için biraz iş yaptı.
- Tom did some work for me recently.
- lately
- yakın zaman önce
- lately
- yakınlarda
- of late
- son zamanlarda
Son zamanlarda ondan haber almadım. Umarım hasta değildir.
- I haven't heard from him of late. I hope he is not sick.
Son zamanlarda onu görmedik.
- We haven't seen her of late.
- recently
- bu yakında
- not long ago
- Kısa süre önce, yakın zamanda
- lately
- z. son zamanlarda
