Mary'nin çamaşır makinesi, garantinin bitmesinden bir hafta sonra bozuldu.
 - Mary's washing machine broke down a week after the warranty had run out.
Televizyonumun garanti süresi bitti.
 - The warranty for my TV is expired.
Şirketin muhasebecisi için bir tutuklama emri yayımlandı.
 - An arrest warrant was issued for the company's accountant.
Tom'un tutuklanması için haklı bir nedenim var.
 - I have a warrant for Tom's arrest.
Onun eylemlerinin haklı neden olduğunu kabul ettik.
 - We agreed that his actions were warranted.